Bu öğeden alıntı yapmak, öğeye bağlanmak için bu tanımlayıcıyı kullanınız: http://hdl.handle.net/11452/4547
Başlık: Yoğun bakım ünitesinde akut böbrek hasarı nedeniyle hemodiyaliz uygulanan olguların retrospektif değerlendirilmesi ve hemodiyaliz uygulamasının septik şok üzerine etkilerinin saptanması
Diğer Başlıklar: Retrospective evaluation of acute kidney injury pati̇ents recieving hemodialysis in intensive care unit and determination the effect of hemodialisis in septic shock
Yazarlar: Kahveci, Ferda Şöhret
Başeğmez, İrem
Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı.
Anahtar kelimeler: Akut böbrek hasarı
Sepsis
Sürekli venövenöz hemodiyaliz
Yoğun bakım
KDIGO evrelemesi
Acute kidney injury
Sepsis
Continuous venovenous hemodyalisis
Intensive care unit
KDIGO stage
Yayın Tarihi: 2015
Yayıncı: Uludağ Üniversitesi
Atıf: Başeğmez, İ. (2015). Yoğun bakım ünitesinde akut böbrek hasarı nedeniyle hemodiyaliz uygulanan olguların retrospektif değerlendirilmesi ve hemodiyaliz uygulamasının septik şok üzerine etkilerinin saptanması. Yayınlanmamış uzmanlık tezi. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi.
Özet: Akut böbrek hasarı (ABH) glomerüler filtrasyon hızında gerileme, kan üre azotu ve kreatinin gibi nitrojen metabolitlerinin birikimiyle karakterizedir. Akut böbrek yetmezliği (ABY) ise renal replasman tedavisi (RRT) gerektirecek ciddiyette ABH olarak tanımlanmaktadır. Yoğun bakım ünitelerinde sık karşılaşılan bir klinik durum olan sepsis ve ABH ile yakından ilişkilidir. Çalışmamızın amacı ABH tanılı hastalarda RRT tedavisinin etkinliğini araştırmak; septik şok olan ve olmayan hastalar arasındaki farkları tespit etmekti. Çalışmamıza 1 Ocak 2010–30 Haziran 2014 tarihleri arasında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Reanimasyon Ünitesi'nde yatan ve ABH nedeniyle RRT uygulanan hastalar dahil edildi. Hastalar RRT başlangıcında septik şok varlığına göre iki gruba ayrıldı. Her iki grubun demografik verileri, APACHE II (akut fizyolojik ve kronik sağlık değerlendirmesi) skorları, RRT başlangıcında KDIGO evreleri, renal SOFA ve RIFLE skorları kaydedildi. Ayrıca hastaların RRT başlangıcında, tedavinin 12 ve 24.saatinde vital parametreleri ve laboratuvar değerleri kayıt altına alındı. İki grubun demografik verileri benzerdi. APACHE II skoru ve 28 günlük mortalite insidansı septik grupta daha fazlaydı (p<0.001). KDIGO evrelemesi ile renal SOFA ve RIFLE sınıflaması ilişkili bulundu (anlamlılık değerleri sırasıyla p<0.001, r=0,354; p=0,02 r=0,248), gruplar arasında ise KDIGO evrelemesi ile renal SOFA ve RIFLE sınıflaması açısından farklılık bulunmadı, p değeri sırasıyla 0.484, 0.570, 0.567 idi. İki grupta da RRT sonrası iyileşme gözlenirken ek olarak septik grupta nabız oksimetre değeri, serum bikarbonatı ve Glasgow koma skoru'nda da iyileşme bulundu. 12 ve 24.saat p değerleri sırasıyla <0.001,0.031; 0.004,0.002 ve 0.005,0.001 idi. Sonuç olarak çalışmamız; ABH tanılı hastalarda RRT sonrası birçok parametrede iyileşme gözlendiğini, ancak septik hasta grubunda ek olarak oksijenasyonda ve GKS'de iyileşmenin daha fazla olduğunu, ABH'ye sepsisin eşlik etmesi durumunda mortalitenin arttığını, böbrek hasarının derecelendirilmesinde yeni geliştirilen KDIGO evrelemesinin renal SOFA sınıflaması ve RIFLE kriterleri ile korele olduğunu göstermiştir.
Acute kidney injury (AKI) is characterized with decreasing in glomerular filtration rate, accumulation in nitrogen metabolites like blood urine nitrogen and creatinine. Acute kidney failure (AKF) is described as AKI that is required renal replacement therapy (RRT). Sepsis is a common condition in intensive care units (ICU) and it is closely associated with AKI. We aimed to investigate the efficiency of RRT and to find out the differences between the patients with and without sepsis. Patients who were admitted to the nineteen bed combined medicalsurgical ICU in university hospital between 01.01.2010-30.06.2014 and recieved RRT because of AKI were included into the present study. Patients were divided into two groups, whether there was septic shock at initiation of RRT or not. Demographic data, APACHE II scores, KDIGO stages, renal SOFA scores and RIFLE scores at initiation of RRT, vital parameters and laboratory findings at initiation RRT, 12th and 24 th hour of the therapy were collected. Demographic data was similar in two groups. APACHE II score and 28 day mortality were higher in septic group (p<0.001). KDIGO stage was associated with renal SOFA and RIFLE score (p<0.001, r=0,354; p=0,02 r=0,248 respectively). There was no difference in the KDIGO stages, renal SOFA and RIFLE scores between two groups (p=0.484, 0.570, 0.567 respectively). Recovery after RRT was observed in both groups; in septic group pulse oxymeter values, plasma sodium bicarbonate level and Glasgow coma score (GCS) was also improved at 12 th and 24 th hour (p <0.001,0.031; 0.004,0.002 ve 0.005,0.001 respectively). As a conclusion; the recovery of oxygenation and GCS were found higher in the early period and the mortality rate increased in the late period of septic patients. However both septic and non-septic patients showed improvement after RRT. In addition KDIGO-new staging system was found correlated with renal SOFA and RIFLE scores.
URI: http://hdl.handle.net/11452/4547
Koleksiyonlarda Görünür:Tıpta Uzmanlık / Specialization in Medicine

Bu öğenin dosyaları:
Dosya Açıklama BoyutBiçim 
377062.pdf1.29 MBAdobe PDFKüçük resim
Göster/Aç


Bu öğe kapsamında lisanslı Creative Commons License Creative Commons