Bu öğeden alıntı yapmak, öğeye bağlanmak için bu tanımlayıcıyı kullanınız:
http://hdl.handle.net/11452/7319
Başlık: | Descartes ve Heidegger'in varlık kurumlarının karşılaştırılması |
Diğer Başlıklar: | Comparison of Descartes and Heidegger's asset institutions |
Yazarlar: | Çüçen, A. Kadir Dağtekin, Nuray Ertek Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Felsefe Anabilim Dalı/Sistematik Felsefe ve Mantık Bilim Dalı. |
Anahtar kelimeler: | Descartes Heidegger, Martin Varlık felsefesi Existence philosophy |
Yayın Tarihi: | 1998 |
Yayıncı: | Uludağ Üniversitesi |
Atıf: | Dağtekin, N. E. (1998). Descartes ve Heidegger'in varlık kurumlarının karşılaştırılması. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi. Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. |
Özet: | Descartes’ın varlık anlayışı onun töz kavramına ve bilgi sorununu ele alış tarzına bakılarak ortaya konabilir.Descartes’ın felsefesi üç ana düşüncede temellenmektedir: 1- Ruh ve madde arasındaki dualizm (ikicilik). 2- Matematiksel yöntem 3- “Cogito ergosum” önermesi. İki farklı töz olarak gösterilen ruh ve maddenin insana birleştirilmesi felsefe tarihi için yeni bir görüştür. İnsan hem bir ruha sahip olması bakımından düşünen hem de bir maddeye (bedene) sahip olması bakımından yer kaplayan bir varlık olarak sadece nitelikleri bakımından ele alınmıştır. Akıl sahibi bir varlık olarak düşünebilen insan doğru, kesin, şüphe götürmez bir bilgiye nasıl ulaşabilir? Bu sorudan hareketle Descartes, en kesin bilgi olarak gördüğü matematiği sistemin temeline koymuştur. Her insandaki akıl bir ve aynı olduğuna göre matematiksel yöntem tüm bilimlere uygulanabilir. Böylece kendisine dört temel kural belirler. Bunlardan ilki doğruluğunu apaçık bilmediğin hiçbir şeyi kabul etmemek ve onu buluncaya dek her şeyden şüphe etmektir. Yani şüphe, doğru bilgiye varmada bir yöntem olarak kullanılmıştır. Ancak insanın şüphe edemeyeceği tek şey şüphe ediyor olmasıdır. Şüphe ediyorsa düşünüyor demektir. Böylece doğruluğundan şüphe edemeyeceği ilk kesin bilgiye ulaşır: Cogito, ergosum (Düşünüyorum, o halde varım). insanın düşünen yanı ise bedeni değil ruhudur. Heidegger’e göre ise bunun tersi söz konuşur: “Varım, o halde düşünüyorum.” insan varolduğu için düşünür. İnsan, Dasein (Varolma) dır. Aristoteles’ten beri insan sadece bir varolan olarak anlaşılmıştır. Oysa Heidegger bir varolan olan insanın varlığım araştırır. Tartışılması gereken, “Varolanın Varlığıdır.” Felsefenin de yapması gereken “Varolanın Varlığıdır. Heidegger felsefesinin merkezindeki kavram “Varlık”tir. Ancak Heidegger’e göre Varlık, Aristoteles’ten beri ontolojik bakışla ele alınmamıştır. Varlık, birtakım zaman üstü kavramlarla da ifade edilemez. İnsanı da bu şekilde anlayamayız. Varlık, olagelen ve kendi gizini sürekli açan bir şeydir. Varlığın gizini açması ise insanı gerektirir. Varlığın anlamım ortaya koymak için temel (fundamental) ontoloji felsefesinin en köklü konusu yapmak gerekmektedir. Böylelikle Heidegger geleneksel felsefenin (Platon, Aristoteles, Descartes, Kant, Hegel, Husserl) Varlıktan ne anladıklarını yeniden sorgulayarak fundamental ontolojisini oluşturmuştur. Bu ontolojiye geçiş fenomenolojik ve hermeneutik (yorumlayıcı) yöntemle mümkündür. Böylece Heidegger geleneksel felsefesinin varlık anlayışım eleştirerek kendi varlık anlayışını Dasein’ın çözümlenmesinde serimler. |
URI: | http://hdl.handle.net/11452/7319 |
Koleksiyonlarda Görünür: | Sosyal Bilimler Yüksek Lisans Tezleri / Master Degree |
Bu öğenin dosyaları:
Dosya | Açıklama | Boyut | Biçim | |
---|---|---|---|---|
074021.pdf A kadar 2099-12-31 | 4.51 MB | Adobe PDF | Göster/Aç Bir kopya isteyin |
Bu öğe kapsamında lisanslı Creative Commons License