Deniz suyundan tatlı su elde edilmesinin Bursa'da uygulanabilirliğinin incelenmesi

Abstract

İçme suyunun ülkelerin ekonomik gelişmesinde, Ziraatte ve tabii ki insan hayatında çok büyük bir yeri ve önemi vardır. Günümüzün endüstrileşmiş ülkelerinde yetersiz içme suyu rezevlerine rağmen içme suyu ihtiyacı çok rahat karşılanmaktadır. Buna karşın dünya nüfusunun hemen hemen 1/4 'ü ciddi boyutlarda içme suyu sıkıntısı çekmektedir. Aynı zamanda bu bölgelerde kullanılan içme suları sıhhi şartlardan yoksundur. İçme suyunun insan hayatında hayati bir önem taşıması, onun daha tasarruflu ve uygun alanlarda kullanılması açısından, yönetim olarak bir dizi uygulamalarıda beraberinde getirmektedir. Atık suların arıtılıp tekrar kullanıma sunulması bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Denizlere kıyısı olan kurak bölgelerde içme suyu kıtlığına karşı bulunan en iyi ve en realist çözüm deniz suyunun tuzunu gideren tesislerin kurulmasıdır. Günümüzde deniz suyunun tuzunu gideren tesislerin kurulmasında modern ve oturmuş bir teknoloji kullanılmaktadır. Aralık 1995' deki veriler itibarı ile dünya üzerindeki tesislerin günlük toplam kapasitesi 13,6 milyon m3 dür. Dünya üzerindeki tesislerin % 70 'i Arap Yarımadası üzerinde bulunmaktadır. Hemen ardından % 9 ile Avrupa, % 7,4 ile Amerika (Kaliforniya ve Florida sahillerinde bulunmaktadır.), % 6,3 ile Afrika ve % 5,8 ile Asyadaki diğer ülkeler gelmektedir. Dünya çapında deniz suyundan tatlı su üreten tesislerin su üretim kapasitelerinin 2015 yılına kadar kurulacak yeni tesisler ve ek inşaatlarla 35 milyon metreküp ün üzerine çıkacağı tahmin edilmektedir. Deniz suyunun tuzunu gideren tesislerde yüksek teknolojinin kullanılmasına paralel olarak enerji santralli bu tesislerin yatırım ve işletim maliyetleri çok yüksektir. Bu sebeple teknik ve ekonomik boyutlarda en iyi tesis seçimi açısından bütün önemli faktörler göz önünde bulundurulmalıdır. Elektrik fiyatları ve üretilen içme suyunun maliyetide hesaba katılarak bu konuda en uygun metodun araştırması yapılmalıdır.

Frischwasser ist die Grundlage für menscliches Leben, Nahrungsmittelproduktion sowie für die wirtschaftliche Entwicklung eines Landes. Obwohl der derzeitige Verbrauch von Frischwasser in Industriestaaten den Eindruck vermittelt, dass Frischwasser unerschöplich ist, leiden ca. ein viertel der Weltbewölkerung unter Trinkwassermangel sowie unzureichender Versorgung von Wasser für sanitare Zwecke. Die vitale Wichtigkeit von Frischwasser erfordert gründlisches Wasser-Mangament, welches den effizienteren Wasserverbrauch, die Wiederaufbereitung von Schmutzwasser und die Erschlissung neuer Wasserresourcen einschlisst. In Küstenregionen eröffhet die meerwasserentsalzung eine realistische Möglihkeit dem Mangel an Frischwasser entgegenzuwirken. Die Meerwasserentsalzung gilt heute als ausgereiflte und grosstechnih einsetzbare Technologie. Bis Dezember 1995 wurden weltweit Meerwasserentsalzungsanlagen mit einer Gesamtkapazitat von 13 Millionen Kubikmeter pro Tag errichtet oder in auftrag gegeben. Ca.70% der Meerwasserentsalzungsanlagen wurden auf der arabischen Halbinsel installiert. Es folgen Europa mit 9,9%, Amerika (hauptsachlich Kalifornien und Florida) mit 7,4%, Afrika mit 6,3% und die verbleibenden Lander Asiens mit 5,8 %. Gemas Prognosen über den künftigen Bau von Meerwasserentsalzungsanlagen wird die weltweite Gesamtkapasitat allein zu Trink - und Haushaltswasserzwecken auf bis zu 35 Millionen Kubikmeter pro Tag im Jahre 2015 ansteigen. Die meisten der erreichteten grosstechnichen Meerwasserentsalzungsanlagen sind Destillationsanlagen. Die Errichtung und Betrieb einer solchen kombinierten Kraftwerk-Meerwasserentsalzungsanlage erfordert grosse Finanzielle Aufwendungen. Die Betreiber sollten alle relevanten Faktoren berücksichtigen, sodass die technich und wirtschafitlich beste Anlagenkombination gewalt, und eine gerechte Metode zur Aufteilung der gesamten Produktionskosten in strom- und Trinkwassergestehungskosten erfolgt.