Bu öğeden alıntı yapmak, öğeye bağlanmak için bu tanımlayıcıyı kullanınız: http://hdl.handle.net/11452/9818
Başlık: Köpeklerde servikal özefagus defektlerinin onarımında vena jugularis greft uygulamaları üzerine deneysel çalışmalar
Diğer Başlıklar: Experimental studies on vena jugularis grafts for treatment of cervical esophageal defects in dogs
Yazarlar: Yanık, Kemal
Çamoğlu, Ali
Uludağ Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü/Veteriner Cerrahi Anabilim Dalı.
Anahtar kelimeler: Jugular venler
Köpekler
Transplantasyon
Özofagus
Jugular veins
Dogs
Transplantation
Esophagus
Esophageal defects
Vena jugularis graft
Esophagoplastie
Yayın Tarihi: 1993
Yayıncı: Uludağ Üniversitesi
Atıf: Çamoğlu, A. (1993). Köpeklerde servikal özefagus defektlerinin onarımında vena jugularis greft uygulamaları üzerine deneysel çalışmalar. Yayınlanmamış doktora tezi. Uludağ Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü.
Özet: Köpeklerde özefagusta oluşan perforasyon veya defektin, lümenli organ dikişleri uygulanarak kapatılması sonrasında, sikatrisiyel stenoz ve fistül olguları ile karşılaşılabilmektedir. Günümüze kadar söz konusu komplikasyonların giderilmesine yönelik geliştirilen özefagoplasti tekniklerine ilaveten, bizde servikal özefagus bölümündeki sınırlı büyüklükteki defektlerin onanmında, vena jugularisten elde edilen greft uygulamasını experimental olarak gerçekleştirdik. 1. gruptaki olgularda vena jugularis transpozisyon tarzında, 2. gruptaki olgularda ise serbest greft olarak kullanıldı. 1. gruptaki 16 deney köpeğinin 6'sı, postoperatif 5 ile 16. günlerde şekillenen yara enfeksiyonu sonucu oluşan fistül nedeni ile ötenazi edildiler ve bu olgular başarısız olarak değerlendirildiler. Ayni gruptaki diğer köpeklerle, 2. gruptaki 5 köpek ise komplikasyonsuz olarak kontrol sürelerini tamamladılar. İki gruptaki olguların yapılan makroskobik muayenelerinde, defektin her kontrol döneminde belirli ölçülerde küçüldüğü, 45 ile 60. günler arasında mukozanın şekillenip, mukozal dürümlerin oluştuğu ve sikatrisiyel stenozun görülmediği izlendi. Histopatolojik olarak, epitelizasyonun 21. günde başlayıp 60. günde tamamlandığı, bağdoku üremesininde ayni dönemde defekti tamamen doldurduğu gözlendi, tmplantasyon bölgesinde yangısel reaksiyonun 45. günde iyice azalıp 60. günde tamamen ortadan kalktığı, iyileşmenin özefagus katlarına ait bağdoku elemanları ve mukoza epitel hücrelerinin proliferasyonu sonucu sikatriks dokusu oluşumu ile şekillendiği belirlendi. Damarın greft olarak bölgeye uyum sağladığı, yeni şekillenen damarların greft içine kadar girebildiği, greftin özefagus lümenine bakan yüzeyinde önce granülasyon dokusu oluşumu, sonrada yüzeyinin mukoza epitel hücreleri ile kaplandığı saptandı. Bu çalışmada köpeklerde servikal özefagus defektlerinin onarımında literatür verilerde vena jugularis organik greft uygulamasına ilişkin bir çalışmaya rastlanılmamış olmakla birlikte, sikatrisiyel stenoz oluşmadan, düşük oranda enfeksiyon ve fistül komplikasyonunu göze alarak, özefagus operasyonlarının cerrahi kurallarına uymak suretiyle yeni ve uygulama kolaylığı olan tekniğimizin, alternatif bir teknik olarak kullanılabileceği sonucuna varıldı.
Stenosis and fistula formation are often seen after the closure of esophageal defects and perforations by continuous suture in dogs. In addition to the esophagoplasty techniques developed for minimizing these complications up to now we studied on the application of vena jugularis grafts for repairing small cervical esophageal defects. We had two groups, in group first vena jugularis was used in transposition and in group second it was used as a free graft. Six of sixteen dogs were euthanatized because of fistula formation occured due to wound infection on the fifth and sixteenth postoperative days. So these cases were considered as unsuccessful. The rest of the first group and five dogs of the second group hadn't any complications during control period. Macroscobic examinations of the two groups showed that the size of the defect decreased constantly at each control period, mucosa formed completely between 45-60 days, mucosal folds formed and scatrisiel stenosis hadn't occured. Histopathologicaly, mucosal cell proliferation began on the 21st day and completed on the 60th day. Connective tissue proliferation filled the defect at the same time. Inflammatory reaction decreased at a significant rate on 45th day and healed completely an the 60th day. Recovery was achieved due to scatrix formation as a result of proliferation of connective tissue elements and mucosal epithelial cells of esophageal sheets. The graft was adapted to the region and new vessells distributed into the graft. At first granulation tissue occured on the esophageal luminal surface of graft then, mucosal epithelial cells covered this surface completely. Up to now we haven't found any reference to the previous use of this technique of organic vena jugularis grafts in the medical literature. As a result of this study we observed, that this new easy and useful technique can be used as an alternative method if weuse this technique according to sirurgical rules and take into consideration minimal infection and fistula complication without stenosis.
URI: http://hdl.handle.net/11452/9818
Koleksiyonlarda Görünür:Sağlık Bilimleri Doktora Tezleri / PhD Dissertations

Bu öğenin dosyaları:
Dosya Açıklama BoyutBiçim 
031540.pdf
  A kadar 2099-12-31
7.96 MBAdobe PDFGöster/Aç Bir kopya isteyin


Bu öğe kapsamında lisanslı Creative Commons License Creative Commons