Bu öğeden alıntı yapmak, öğeye bağlanmak için bu tanımlayıcıyı kullanınız: http://hdl.handle.net/11452/9866
Başlık: Çeşitli organizasyon biçimlerinin sığır sun'i tohumlama uygulamaları ve döl verimine etkisi üzerine araştırmalar
Diğer Başlıklar: Untersuchungen über den Einfluss verschiedener Organisationsformen der künstlichen Rinderbesamung auf die Fruchtbarkeit
Yazarlar: Soylu, M.Kemal
Güngör, Mehmet
Uludağ Üniversitesi / Sağlık Bilimleri Enstitüsü/Reprodüksiyon ve Sun'i Tohumlama Anabilim Dalı.
Anahtar kelimeler: Sun'i Tohumlama
Organizasyon
Fertilite
Kiinstliche Besamung
Organisation
Fertilitaet
Yayın Tarihi: 1994
Yayıncı: Uludağ Üniversitesi
Atıf: Güngör, M. (1994). Çeşitli organizasyon biçimlerinin sığır sun'i tohumlama uygulamaları ve döl verimine etkisi üzerine araştırmalar. Yayınlanmamış doktora tezi. Uludağ Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü.
Özet: Bu çalışmada çeşitli organizasyon biçimlerinin sığır sun'i tohumlama uygulamaları ve dölverimine etkisi araştırıldı. Araştırmada Balıkesir - Manyas İlçesi, merkez ve köylerinden Holştayn ve Montafon ırkı toplam 460 inek ve düve kullanıldı. Araştırma materyali, yapılan genital organ muayenesinde anormal klinik bulgu saptanmayan inek ve düveler arasından seçildi. Tur, telefonla bildirim ve sinkronizasyon sistemlerin de sırasıyla 200, 200 ve 60 inek ve düve servikal olarak tohumlandı. Tohumlamayı izleyen 45 - 60. günler arasında rektal yolla gebelik saptandı. Sinkronizasyon çalışmasında, östruslarının düzenli olduğu önceden saptanan inek ve düvelere 11 gün ara ile iki enjeksiyon Prostaglandin F2 alfa (PGF2 a ) uygulandı. Tohumlamalar ikinci enjeksiyondan sonra kızgınlıklarına bakılmaksızın 80. saatte tek tohumlama şeklinde gerçekleştirildi. Tur geçeği 25 köyden geçen yaklaşık 180 km'lik bir yol birimiydi. Tur boyunca günde ortalama 15 materyal tohumlandı. Telefon bildirimi ile yapılan çalışmada yine Manyas merkez ilçe ve bağlı 27 köyünde yetiştirici elinde bulunan inek ve düvelerde gerçekleştirildi. Bu sistemde kızgınlıkları sahipleri tarafından saptanan materyal merkeze bildirildi ve tohumlama için zaman verildi. Bu sistemde tohumlama saati pratik olarak sabah kızgınlık gösteren inek ve düvelerin öğleden sonra, öğleden sonra gösterenlerinse ertesi sabah tohumlanmaları esas alındı. Tur, telefonla bildirim ve sinkronizasyon sistemleri ile tek tohumlamaya dayalı gebelik oranları sırasıyla % 54.5, % 75.0 ve % 60.0 olarak bulundu. Yapılan khi kare analizinde her üç yöntemde hayvanların gebelik oranları arasında farklılık istatistiksel yönden önemli bulunmuştur (P< 0.05). Sonuç olarak, sığırlarda, günümüzde gelişmiş iletişim olanaklarından yararlanarak ve çağdaş biyoteknolojik olguların da bu alanda kullanılmasıyla da ha yüksek, başarılı dölverimi sonuçları elde edilebilecek organizasyon biçimlerinin gerekliliği görülmektedir.
In der vorliegenden Arbeit wurde der Einfluss verschiedener Organisationsfor men auf die künstliche Besamung und die Traechtigkeitsrate bei Rindern un- tersucht. In die Untersuchung wurden insgesamt 460 Kühe und Faersen aus der Pro- vinz Balıkesir - Manyas und den umgebenden Dörfern einbezogen. Das Un- tersuchungsmaterial wurde unter den Kühen und Faersen ausgewahlt, die bei der Genitaluntersuchung keine abnormale klinische Befunde aufwiesen. Mit- tels der Tour-, Telefonanrufs - und Brunstsynchronisationssysteme wurden der Reihe nach 200, 200 und 60 Kühe und Faersen cervikal besamt. 45 -60 Tage nach der Besamung wurde rektal die Traechtigkeit festgestellt. Zur Synchronisation erhielten die Kühe und Faersen, deren Brunst nach vo- rangegangenen Untersuchungen einen regelmaessigen Verlauf zeigte, im Ab- stand von 11 Tagen zwei Prostaglandin F2 a Injektionen. Die Besamung er- folgte im Anschluss an die zweite Injektion unabhaengig von einem Brunst- nachweis in der 80. Stunde in Form einer einzigen Applikation. Die Route verlief durch 25 Dörfer mit einer Laenge von etwa 180 km. An einem Tag komiten im Durchschnitt 15 Tiere besamt werden. 3Die Arbeit mit dem Telefonanrufssystem wurde auch in der Provinz Manyas und den 27 dazugehörigen Dörfern an in den Haenden von Züchtern befind- lichen Kühen und Faersen durchgeführt. Bei diesem System wurde die Brunst von den Tierbezitsern festgestellt, der Zentrale telefonisch mitgeteilt und der Besamungstermin festgelegt. Hierbei wurde praktischerweise der Zeitpunkt der Besamung bei Kühen und Faersen, die vormittags Brunstsympthome zeig- ten am Nachmittag und bei denen, die nachmittags Brunstsympthome zeigten, am naechsten Morgen festgelegt. Die erzielten Traechtigkeitsraten nach einma- liger Besamung betrugen beim Tour-, Telefonanrufs - und Brunstsynchronisati- onssystem der Reihe nach 54.5 %, 75.0 % und 60.0 %. Bei der chi2 Analyse zeigte die Traechtigkeitsrate aller drei Systeme einen statistisch signifikanten Unterschied (p< 0.05). Am Endeffekt zeigt sich die Notwendigkeit verschiedener Organisationsfor- men, urn bei Rindern mit Hilfe von entwickelten Kommunikationsmöglichkei- ten und der Anwendung moderner biotechnischer Applikationen höhere Tra echtigkeitsraten zu erzielen.
URI: http://hdl.handle.net/11452/9866
Koleksiyonlarda Görünür:Sağlık Bilimleri Doktora Tezleri / PhD Dissertations

Bu öğenin dosyaları:
Dosya Açıklama BoyutBiçim 
038119.pdf
  A kadar 2099-12-31
1.81 MBAdobe PDFGöster/Aç Bir kopya isteyin


Bu öğe kapsamında lisanslı Creative Commons License Creative Commons