Bu öğeden alıntı yapmak, öğeye bağlanmak için bu tanımlayıcıyı kullanınız: http://hdl.handle.net/11452/9886
Başlık: Die funktion und die distribution des infinitivs im Deutschen und die schwierigkeiten bei der anwendung im Deutsch unterricht
Diğer Başlıklar: Alman dilindeki mastarların işlevleri, ifade içindeki dağılımları ve Almanca öğretiminde yol açtıkları güçlükler
Yazarlar: Tuncer, Zihni
Ceylan, Yasemin Güleç
Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Yabancı Diller Anabilim Dalı/Alman Dili Eğitimi Bilim Dalı.
Anahtar kelimeler: Almanca
Foreign language teaching
German
Dilbilgisi-ekler
Grammar-prefix
Grammar-suffixes
Yabancı dil öğretimi
Yayın Tarihi: 2000
Yayıncı: Uludağ Üniversitesi
Atıf: Ceylan, Y. G. (2000). Die Funktion und die distribution des infinitivs im Deutschen und die schwierigkeiten bei der anwendung im Deutsch unterricht. Yayınlanmamış doktora tezi. Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Özet: Yirminci yüzyılın son çeyreğinde uluslararası ilişkilerin hızla artması beraberinde dil eğitimine gösterilen ilginin artmasını beraberinde getirmiştir. Günümüzde artık bir yabancı dil bilmek bile çağdaş ihtiyaçları karşılamaya yeterli bulunmamakta ve ikinci bir yabancı dilin öğrenilmesi gerekliliğine inanılmaktadır. Bu sebeple Milli Eğitim Bakanlığı'nın Türkiye'nin ortaöğretim okullarında gerçekleştirmek istediği reform son derece olumlu bir adımdır. Bu reformla, İngilizce'nin yanısıra ikinci bir yabancı dilin (Almanca veya Fransızca) öğretilmesi hedeflenmektedir. Bu gelişme eğitim fakültelerindeki yabancı dil öğretimi bu yeni gelişmeye yönelik olarak yeni program ve yöntemsel stratejiler geliştirmek durumundadır. Bu yeni program ve stratejiler doğal olarak bir çok alanı olduğu gibi dilbilgisi öğretimini de etkileyecek, kuruma, öğretmelere ve öğrencilere yeni görevler getirecektir. Alman dili eğitimi anabilim dallarında yapılan araştırmalar bu alanda öğrenim gören üniversite öğrencilerinin fiillerin mastarlarının işlevleri hakkında yeterince bilgi sahibi olmadıklarını ve kullanımda zorluklar çektikleri açıkça göstermektedir. Biçimsel olarak baktığımızda fazla karmaşık görünmeyen bu mastar halindeki fiiller ancak metin içersinde kullanıldıklarında değişiklikler göstermektedirler. Bu alanda öğrencilerin karşılaştıkları zorluklar hiç de küçümsenecek durumda değildir. Bu zorlukları daha somut olarak tespit edebilmek için doğal olarak dilbilgisi kitaplarının incelenmesi gerektiğine inandığımdan, tezimde ders kitapları ile bu dilbigisi 198 kitaplarını irdeleyerek bụ kitapların fiilin mastar l'Infinitiv') yapılarını nasıl ele aldıklarını ve aralarındaki farklılıkları ortaya koymayı gerekli gördüm. Hem ders kitaplarının hem de Almanca dilbilgisi kitaplarının bu konuyu nasıl ve ne derecede ele aldıklarına bakıldığında farklı yaklaşımlar göze çarpmaktadır. Ayrıca Almanca öğretmeni yetiştiren fakültelerin hazırlık sınıfı için hangi ders kitabının en uygun olduğunu tespit etmek istedim. Bu çalışmanın yan amaçlarından biri de Infinitiv örneği ile almanca öğretmenin dilbilgisi bilgilerine katkıda bulunmaktır. Ayrıca bir Almanca öğretmenin dilbilgisi açısından nasıl bir donanıma sahip olması gerektiği konusuna da katkıda bulunmuş olacaktır. Tüm bu sebepler bu alanda bir çalışma yapılması gerekliliğini ortaya koymuştur ve bu çalışmada Alman Dili'ndeki fiilin mastar halinin işlevleri ve yabancı dil öğretiminde ve öğreniminde karşılaşılan zorlukları ele alınmıştır. Bu çalışma, sonuç bölümü dahil 8 bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde mastar (Infinitiv) sözcüğü etimolojik açıdan açıklanıp morfolojik birimlerine ayrılarak her bir birim incelenmiştir. 'Infinitiv' sözcüğü Latince'den gelen bir sözcüktür ve üç biçimbirimden oluşmaktadır: In-finit iv: Sözcüğün kökü 'finit' dir, ve fiilin belirlenmiş, yani çekimlenmiş halidir. 'In-' 'değil' veya olumsuzluk' anlamı veren Lantince kökenli bir önektir. O halde 'infinit' çekimlenmemiş fiil, yani fiilin mastar halindeki durumunu belirten bir sözcüktür. 'ivl ise sıfattan isim türeten bir ektir. Almanca'da bu örnekleri çoğaltırabiliriz: Infinitiv, Nominativ, Akkusativ, Konjunktiv, vd/vb. Burada dikkat çeken nokta ise bu 199 şekilde türetilen sözcüklerin büyük çoğunluğunun dilbilgisi alanında görülmesidir. Birinci bölümde ele alınan diğer konular ise şöyledir: Almanca dilbilgisinde fiilin çekimlenmemiş ve kategorisini belirtmeyen üç hali vardır: Infinity, Partizip I, Partizip II. 'Infinitiv' fiilin mastar halidir, Partizip I fiilin mastar haline lad' ekinin eklenmesiyle oluşur ve fiile bir sifat anlamı yükler. Partizip II bazı fiillerde 'ge-' ön eki ve i-(e)' + veya - en' son ekiyle oluşturulan, bazı fiillerde ise 'ge-' öneki olmaksızın 'at' veya 'en' sonekiyle oluşturulan halidir. Çalışmanın ikinci bölümü dört Almanca dilbilgisi kitabının, 'Infinitiv' konusunu nasıl işlediğini ve bu konuya ne kadar yer verdiğini ortaya koymaktadır. Bu dört Dilbilgisi kitabı Almanca'nın önde gelen dilbilimcilerinin hazırlamış olduklarıdır: Eisenberg, Engel, Erben, Helbig/Buscha. Ortaya çıkan netice ilginçtir. Her eserde konuya verilen ağırlik büyük farklılıkar göstermektedir. Konuyu en geniş ve sistematik biçimde Eisenberg ele almıştır. Erben, Engel ve Helbig/Buscha'nın eserlerinde 'Infinitiv' konusu tek bir başlık altında sunulmamaktadır. Ayrıca elde edilen diğer bir sonuç ise, 'Infinitiv'in nesne olarak ayrıntılı işlenirken özne olarak fonksiyonlarına çok az denecek kadar değinilmektedir. Bunun yanısıra bazı yazarlar 'Infinitiv'in statüsü kavramından bahsetmektedir, bazıları ise buna hiç yer vermemektedir. Üçüncü bölüm tamamen 'Infinitv'in fonksiyonlarını ve türlerini incelemeye ayrılmıştır. 'Infinitiv'in Almanca' da üç türü vardır. Birincisi, fiil yalnız mastar haliyle kullanılır (reiner Infinitiv). Burada, cümlede opsiyonel olarak çekimlenmiş bir fiil daha olabilir. Örneğin emir cümlelerinde çekimlenmiş başka bir fiile ihtiyaç yoktur. 200 ikinci olarak 'zu' ile birlikte kullanılır (Infinitiv mit 'zu'). Infinitiv'in bu kullanımı, daha yaygındır. Bir çok fiil, kullanımında 'zu'' yu gerektirmektedir. Ayrıca bazı fiiller 'zu' ile kullanıldığında bir passiv anlamı içerir, buna özellikle teknik dilde çok rastlanmaktadır. Ayrıca üçüncü olarak 'um ... zu', 'anstatt ... zu' veya Yohne ... zu' ile kullanıldığında bir yan cümleciği çağrıştırmaktadır, fakat yan cümlecik değildir. Yukarıda belirtilen üç yapı bir bağlaç gibi, bir cümle başlatıyor gibi görünse de, bu cümle asıl yan cümlenin ortaya koyduğu özelliklerin hepsini taşımamaktadır. Örneğin çekimlenmiş (finit) bir fiile bu konstrüksiyonlarda rastlanmamaktadır. Dördüncü bölümde ise üniversitelerimizin bölümlerinde okutulan üç Almanca ders kitabı incelenmiştir. İncelemedeki çıkış noktası ise bu ders kitaplarının Infinitiv konusunu nasıl ele aldıklarıdır. Yapılan inceleme sonucunda ise bu kitapların arasında önemli farklılıkların olduğu ortaya konmuştur. Ders kitapları içerisinde Infinitiv konusunu en ayrıntılı inceleyen „Moment mal"'dir. Ayrıca bu ders kitabının izlediği sıra Eisenberg'in izlediği sıra ile aynıdır. Bu nedenle hazırlık sınıflarınız için bu ders kitabının uygun olduğunu düşünüyorum. Ancak ders kitaplarında Infinitiv konusu tek bir ünite içerisinde değil tüm kitap içerisinde farklı ünitelerde ortaya konulmaktadır. Ders kitaplarını dilbilgisi kitapları ile karşılaştırdığımızda önemli farklılıklar göze çarpmaktadır. Gerek teminolojide gerek işleyiş tarzında farklılıklar vardır. Ancak ders ile dilbilgisi kitapları farklı amaçlarla hazırlanmışlardır, bunu da unutmamak gerekir. 201 Bu çalışma beşinci bölümde bu kopukluğun nasıl giderilebileceğine dair bir öneri sunmaktadır. Almanca öğretmeni olarak mezun bir öğrencimiz öğrenimi boyunca ders kitaplarından aldığı bilgilerle ilerideki meslek hayatında büyük zorluklar yaşayacaktır. Çünkü bir Almanca öğretmeni, dilbilgisi kitabındaki bilgilere sahip olmalıdır. Ayrıca dilbilgisi kitabının terminolojisine hakim olmalı ve bir dilbilgisi kitabına nasıl bakılması gerektigini bilmelidir. Bu nedenle önerimiz birinci yarıyılda dilbilgisi dersinde bütün dilbilgisi konularının özetini içeren bir programin izlenmesidir. Öğrenciye ders kitaplarının verdiği Infinitiv bilgisi kesinlikle yeterli değildir ve öğretmen tarafından bu bilgi tamamlanmalıdır. Bu ders kitapları kurs öğrencileri için uygundur, Almanca öğretmeni yetiştiren fakülteler için uygun değildirler. Almanca öğretmenin sadece iyi konuşuyor olması yeterli değil, iyi bir dilbilgisi temeline ve sistematik bilgiye de sahip olması gereklidir. Bu amaçla burada önerilen program öğrenciye kendi kendine nasıl bilgi bulabileceğini öğretiyor, çünkü çalışma hayatında ona gerekli olan nitelik budur. Öğrenciye her şey verilemez, önemli olan ona yolunu öğretmek, yolu öğrendikten sonra bir çok şeyi kendi başına yapabilir. Bu tür bir eksiği kapatmak için yüksek lisansta veya düzenli olmasa da seminerlerde bu tür bir dilbilgisi dersi projeler için nasıl bir program hazırlanabileceğine dair geliştirilebilir. 'Infinifiv' konusu dilbilgisi ders programına daha ayrıntılı bir şekilde işlenmek üzere yerleştirilmelidir. Ayrıca öğretmen yetiştiren kurumlar olarak eğitim fakültelerinde uygulama derslerinin artırılması olumlu bir katkıda bulunacaktır. Öğretmen adaylarımız eğitim boyunca 202 edindikleri teorik bilgileri hemen uygulama olanağına sahip oldukları sürece bilgileri kalıcı olacaktır. Gerek YÖK' ün önerdiği yeni programın uygulanması, gerekse diğer bilimsel çalışmalar zaman içerisinde bu noktaların daha da netleşmesini sağlayacaktır. Bu çalışma bu doğrultuda bir adım olarak kabul edilebilir.
URI: http://hdl.handle.net/11452/9886
Koleksiyonlarda Görünür:Sosyal Bilimler Doktora Tezleri / PhD Dissertations

Bu öğenin dosyaları:
Dosya Açıklama BoyutBiçim 
096109.pdf
  A kadar 2099-12-31
6.92 MBAdobe PDFGöster/Aç Bir kopya isteyin


Bu öğe kapsamında lisanslı Creative Commons License Creative Commons