Bu öğeden alıntı yapmak, öğeye bağlanmak için bu tanımlayıcıyı kullanınız:
http://hdl.handle.net/11452/20029
Başlık: | Tarihsel perspektif içinde Türkiye’nin Nato’ya girişi ve meclisteki yankıları |
Yazarlar: | Uludağ Üniversitesi/Fen Edebiyat Fakültesi/Tarih Anabilim Dalı. Yüceer, Saime |
Anahtar kelimeler: | Tarihsel perspektif Türkiye’nin Nato’ya girişi TBMM |
Yayın Tarihi: | 2002 |
Yayıncı: | Uludağ Üniversitesi |
Atıf: | Yüceer, S. (2002). ''Tarihsel perspektif içinde Türkiye’nin Nato’ya girişi ve meclisteki yankıları''. Atatürkçü Bakış, 1(1), 71-89. |
Özet: | 1930’lardan itibaren Avrupa’da bloklaşma hareketleri hızlandı. Birinci Dünya Savaşı sonrası düzenini korumak isteyen Anti Revizyonist ve statükoyu değiştirmek isteyen Revizyonist ülkeler iki karşıt blok oluşturdu. Türkiye, büyük uğraşlarla gerçekleştirdiği Lozan dengesinin devamından yanaydı ve Anti Revizyonist tarafta yerini aldı. 19 Ekim 1939 tarihli Türk İngiliz-Fransız İttifakı İle bu eğilimi hukuki bir boyut kazandı. Yine de savaş içinde bütün devletlere eşit mesafede kalarak savaş dışı kalmayı başarabildi. Ancak bu tutumu kısa süreli de olsa kendisini endişeli bir yalnızlığa itecekti. Bu endişe, Sovyet Rusya’nın Türkiye’ye yönelik isteklerinden kaynaklanmaktadır. Türkiye savaşın başladığı günlerde Eylül 1939’da Sovyet Rusya ile anlaşmak için girişimlerde bulunmuştur 1 . Ancak bu yoldaki görüşmeler, Sovyetler Birliğinin Türk Boğazlarının ortak savunulması gibi aşırı istekleri nedeniyle sonuç vermedi. Rusların söz konusu tutumu Türkiye’yi Sovyet Rusya’dan uzaklaştıran sürecin de başlamasına neden oldu. İkinci Dünya Savaşı sonrasında iki süper güç olarak ortaya çıkan Amerika ve Rusya dünya politikasını kendi eksenleri etrafında yönlendirmeye başladılar ve iki kutuplu bir dünya oluştu. Bu süreçte Sovyet Rusya isteklerini daha ileriye götürdü ve 19 Mart 1945’te Türkiye’ye verdiği notada 7 Kasım 1945’te bitecek olan 17 Aralık 1925 tarihli Türk-Sovyet Dostluk ve Saldırmazlık Anlaşmasını yenilemek istediğini bildirdi. Bundan sonra Türkiye Sovyetlerle uygun bir antlaşma zemini aramaya başladı. Bu çerçevede uzlaşma çabaları sürerken Rusya, 7 Haziran 1945’te Türkiye’nin aşağıdaki istekleri yerine getirmesi halinde antlaşmanın gerçekleşeceğini bildirdi. Bunlar: |
URI: | http://hdl.handle.net/11452/20029 |
ISSN: | 1303-6807 |
Koleksiyonlarda Görünür: | 2002 Cilt 1 Sayı 1 |
Bu öğe kapsamında lisanslı Creative Commons License