Bu öğeden alıntı yapmak, öğeye bağlanmak için bu tanımlayıcıyı kullanınız: http://hdl.handle.net/11452/32144
Başlık: Kadınlardaki gerçek ve stratejik sahtekâr fenomeninin başarı ve başarısızlık sosyal temsilleri üzerinden incelenmesi
Diğer Başlıklar: Investigation of true and strategic imposter phenomenon in women through social representations of success and failure
Yazarlar: Kuşdil, M. Ersin
Planalı, Gamze Özdemir
Bursa Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Psikoloji Anabilim Dalı/Psikoloji Bilim Dalı.
0000-0002-2665-9773
Anahtar kelimeler: Sahtekâr fenomeni
Başarı
Başarısızlık
Sosyal temsiller
Prototip analizi
Yaygınlık
Demografik özellikler
Impostor phenomenon
Success
Failure
Social representations
Prototypical analysis
Prevalence
Demographic characteristics
Yayın Tarihi: 17-Şub-2023
Yayıncı: Bursa Uludağ Üniversitesi
Atıf: Planalı, G. Ö. (2023). Kadınlardaki gerçek ve stratejik sahtekâr fenomeninin başarı ve başarısızlık sosyal temsilleri üzerinden incelenmesi. Yayınlanmamış doktora tezi. Bursa Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Özet: Sahtekâr Fenomeni (SF) kişilerin başarılarını içselleştiremeyerek kendilerinin birer sahtekâr olduklarına inanmaları olarak tanımlanır. İki türü olduğu ileri sürülmektedir: Gerçek SF (GSF) ve Stratejik SF (SSF). İki çalışmadan oluşan bu araştırma 3 amaç doğrultusunda gerçekleştirilmiştir: SF’nin (1) Türkiye’deki kadınlardaki yaygınlığının ve demografik risk faktörlerinin belirlenmesi, (2) türlerinin incelenmesi ve (3) “başarı” ve “başarısızlık” sosyal temsilleri (ST) ile ilişkisinin keşfedilmesi. Her iki çalışmada da Clance SF Ölçeği, Hiyerarşik Çağrışımlar Testi, Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği, Kendini Zayıflatma Davranışları Ölçeği, Depresyon Anksiyete Stres Ölçeği ve Demografik Bilgi Formu kullanılmıştır. ST’lerle ilişkili veriler hem nitel (Prototip Analizi) hem de nicel analizlerin bir arada kullanılmasıyla incelenmiştir. Birinci çalışmaya Türkiye’nin dört büyükşehrinden (Ankara, Bursa, İstanbul ve İzmir) birinde çalışan ya da lisans/lisansüstü öğrencisi olan 677 kadın (Ort.yaş = 31. 36, SS = 9.67) katılmıştır. Bulgular, katılımcıların %65.73’ünün en az orta düzeyde sahtelik hisleri deneyimlediğini göstermiştir. SF’nin yaş, meslekteki süre, sosyo-ekonomik durum ve eğitim durumu ile ilişkili olduğu görülmüştür. Temsillere yönelik nicel analizler “çalışmak”, “kariyer”, “azim” ve “inanmak” ifadelerinin kullanım sıklığı ve/veya önem düzeyleri açısından GSF, SSF ve SF olmayanlar arasında farklılıklar olduğunu ortaya çıkarmıştır. İlk çalışmanın tekrarlanabilirliğini test etmek ve kadınların sosyal temsillerini erkeklerinkiyle karşılaştırmak için ikinci çalışma yapılmıştır. İkinci çalışmaya 204’ü (%52.7) kadın toplam 387 akademisyen (Ort.yaş = 39.29, SS = 9.05) katılmıştır. Bulgular akademisyen kadınların %68.63’ünün en az orta düzeyde SF’ye sahip olduğunu göstermiştir. Temsillere yönelik nicel analizler, “emek”, “mutluluk”, “tatmin” (“baĢarı” ST’leri), “mutsuzluk”, “üzüntü” ve “hayal kırıklığı” (“başarısızlık” ST’leri) ifadelerinin frekansı ve/veya önem düzeyleri açısından gruplar arasında farklılıklar olduğunu ortaya çıkarmıştır. Nitel ve nicel analizlerden elde edilen bulgular bir arada değerlendirilmiş ve literatür ışığında tartışılmıştır.
The Imposter Phenomenon (IP) is characterized by an individual’s belief of being a fraud by not internalizing their success. Two types of the IP have been proposed: True IP (TIP) and Strategic IP (SIP). This research, consisting of two studies, was carried out with 3 purposes: (1) to determine the prevalence and demographic risk factors of IP in women in Turkey, (2) to examine its types, and (3) to explore its relationship with social representations (SRs) of "success" and "failure". In both studies, the Clance IP Scale, Hierarchical Evocations Test, Rosenberg Self-Esteem Scale, Self-Debilitation Scale, Depression Anxiety Stress Scale, and Demographic Information Form were used. Data related to SRs were analyzed using a combination of both qualitative (Prototypical Analysis) and quantitative analysis. In the first study, 677 women who were either working or studying at the undergraduate or graduate level in one of four major cities in Turkey (Ankara, Bursa, İstanbul, and İzmir) participated (Mage = 31.36, SD = 9.67). The findings showed that 65.73% of the participants experienced at least a moderate level of impostor feelings. IP was found to be associated with age, duration in occupation, socio-economic status, and educational status. Quantitative analyses of representations showed differences in the frequency of usage and/or significance levels of the expressions “working”, “career”, “perseverance” and “to believe” among participants with TIP, SIP, and non-IP. The second study was conducted to test the first study's reproducibility and compare the social representations of women with those of men. A total of 387 academics (Mage = 39.29, SD = 9.05), 204 (52.7%) of whom were women, participated in the second study. The findings showed that 68.63% of the female academics had at least a moderate level of IP. Quantitative analyses of representations showed differences in the frequency and/or significance levels of the expressions “effort”, “happiness”, “satisfaction” (SRs of “success”), “unhappiness”, “sadness”, and “disappointment” (SRs of “failure”) among the groups. The findings obtained from qualitative and quantitative analyses were evaluated together and discussed in the light of the literature.
URI: http://hdl.handle.net/11452/32144
Koleksiyonlarda Görünür:Sosyal Bilimler Doktora Tezleri / PhD Dissertations

Bu öğenin dosyaları:
Dosya Açıklama BoyutBiçim 
Gamze_Özdemir_Planalı.pdf5.51 MBAdobe PDFKüçük resim
Göster/Aç


Bu öğe kapsamında lisanslı Creative Commons License Creative Commons